top of page

hayri şengün ile
yolları çatallanan atölye

"Heykel disiplininin duvarları yıkılalı çok oldu ve bu, her şeye heykel diyebileceğimiz bir yaklaşımı doğurdu.

Bu koşullarda heykel yapım süreci, özgürleştirici bir alan tanır ve tam da bu nedenle risklidir. Heykel "yapıcısı" için özgürleşme bir seçimler ve kararlar alanıdır. Her bir seçim ve karar bir risk alma halidir. Alınan bu risk özgürleştirir. Yine de bu risk alış kör bir eylem değildir; dolayısıyla muğlak gözüken bu insan ediminin bir kuram ile kavranabilir hale getirilmesi olanaklıdır.

Bir heykel kuramı için gerekli malzemelerse kavranmışlardır. Dört ayaktan iki ele ulaşmış canlılar olarak bizler, kavramaya oldukça yatkınız. Bu durumda el ve zihin ile kavrama arasında bir analoji kurulabilir ve bu analoji bizi, aynı anda bu çoklu kavrama ile heykelle ilişkilenir hale getirir.

Bir heykel kuramından, heykelin oluşum sürecini/yöntemini aktarabilmesi beklenmelidir."

- Hayri Şengün

 

Atölye başlangıç tarihi: 21 Aralık 2021, Salı

1. BuluşmaHeykel ve Form

 

2. BuluşmaHeykel ve Mekan

 

3. BuluşmaHeykel ve Madde

 

4. Buluşma: Heykel ve Dürtü

 

5. BuluşmaÇok Duyulu Heykel

6. BuluşmaCinslikli Form

 

7. BuluşmaTemsil Sorunu ve Anlam Dışına Taşma

 

8. BuluşmaDisiplinlerin Arasındaki Heykel

 

9. BuluşmaYapmadan Heykel

 

10. BuluşmaDünyaya Yeni bir Nesne Katma

3 hafta
haftada 2 gün
tek grup
pazartesi & çarşamba
19.00-22.00
kontenjan 6 kişi

Atölye danışmanı:

Hayri Şengün

1992 yılında Ankara’da doğdu. Lisans öğrenimini Bilkent Üniversitesi Güzel Sanatlar bölümünde tamamladı. Lisans sürecinde, heykele ek olarak resim, seramik, mozaik ve özgün baskı üstüne çalışmalar yaptı. Ardından Bilkent Üniversitesi Medya ve Tasarım programında Güzel Sanatlar Yüksek Lisansını tamamladı. Şu anda Ted Üniversitesinde öğretim görevlisi olarak çalışıyor ve kişisel atölyesinde üretimine devam ediyor. Şengün, çoklu malzeme ve tekniğe yayılan bir form dili kurabilmeyi asıl çabası olarak tanımlar. Bunu yaparken, formları “biyolojik terimlerde” oluşturmaya çalışır. Form dilinin, yazınsal dilin sınırlarından öteye gitmesi bir diğer arzusudur. Temsil etmeyen ve de sözcük ile ifade edilemeyecek bir duyum oluşturmak ister.

Adı anılacak kişilerin bir kısmı:
Constantine Brancusi, Louise Bourgeois, Benedictus Spinoza, Jorge Luis Borges, Tony Cragg, Fernardo Pessoa, Anthony McCall, David Nash, Eva Hesse, Richard Serra, Niki De Saint Phalle, Rosalind Krauss, Hal Foster, Heinrich Wölfflin, Antony Gormley...

bottom of page